Uyduruk tarifler, saçma fikirler, kulaktan dolma bilgileri teyit etmeler vs. başlıyor.
Bugün aklıma şöyle bir şey geldi: Espresso oranıyla yani 1:2 veya 1:3 ile filtre kahve yaparsak ne olur?
Tüm bu serinin amacı aslında bu! Denemeden bilemeyiz.
Kahvede tarif vermeyi pek sevmem ama bu sefer mecburum.
Kahve: 18 gram
Öğütüm: Encore'da 20
Su: 54 gram
92 Santigrat (Espresso makinesi ortalama sıcaklığı denebilir)
Damla Köyceğiz kaynak suyu
Bloom aşamasını 1 dakika tuttum ve bloom için kahve:su oranı ise kahvenin suyu tutma özelliğe göre değişiyor. Az az ekleyerek alta ilk kahve damladığı an bloomu kesip tartının darasını alıyorum. Böylece aşağı akacak gerçek kahve miktarını daha iyi takip edebiliyoruz.
Süre olarak tipik değerler üzerinden devam edilebilir. Ben 1 dakika bekledim. Sonra da tüm suyu ekledim ki zaten 54 gram tüm suyumuz.
Demlenme işi bitince posa böyle görünüyor. Kahvemiz ise hepi topu bu kadar. V60 sürahisinde şu kadarcık yer kaplıyor.
Toplam süre bir buçuk dakika kadar.
En önemli mesele ise tabi ki tat. Bu kahve bana yoğunluk-gövde-sertlik paradoksunda moka potlarla yapılan kahvenin biraz bekleyip soğumuş hâlini andırdı. Süzülme yönteminin karakteristiğini barındırıyor. Tatlar net, keskin. Fakat tatlar çok konsantre. Bu kahveyi şu tarz insanlar sever: Ara sıra canı tatlı çekip üzüm pekmezine çay kaşığıyla 1-2 sefer dalıyorsanız, sıradan espresso yerine ristretto espresso tercih ediyorsanız, baharatlı cips yerken dışını ufaktan yaladıktan sonra yiyorsanız bu lezzet konsantrasyonu yoğun kahve size uygun olabilir.
Unutmayın bu seride doğru-yanlış yok. Saçmalayabileceğimiz kadar saçmalayacağız! O yüzden tekniklerde hata, tadımlarda tuhaflıklar, art niyet, hainlik bulabilirsiniz, rahat olun.
;)
Comments